Çigdem Yilmaz
Sessizliğin şarkısını söylüyor
yapışık dudaklar
Pürüzlü bir çığlık
sağırlığı kamçılar
Maskeli korku
gülümsüyor mutlu
Kalp bir alevin ucunda
Sepet içinde deniz
ateş banyosu
martılar daha yüksek uçuyor
Akdeniz yasta
gökyüzü dilsiz
ölüm şefkatli ölüm yumuşak
merhamet alabora olur plastik bir teknede
serpilir tomurcuk bedenler sahiller boyunca
marazi bir duyarsızlık
ve kaybolan insanlık
Savruk bir hortum
parça parşa savurur bizi öteye
yeniden toplanır hücreler
uzak bir geçmişte
beden antik bir mozaik
renkler ve çizgiler şiirini söyler.
Ümit İnatçı
Mare Nostrum in lutto
traduzione dell’Autore
Labbra incollate
cantano il silenzio
Un grido ruvido frusta la sordità
La paura in maschera
sorride felicemente
Il cuore sulla punta di una fiamma
Il mare nel cesto
bagno di fuoco
gabbiani sorvolano
sempre più in alto
Mare Nostrum in lutto
il cielo è muto
è morbida la morte affettuosa
la pietà si capovolge in una barca di gomma
i corpi di germoglio si stendono lungo le coste
apatie morbose
e umanità che svanisce
Un vortice in fuga
in frantumi ci trascina via
in un lontano passato
le cellule si radunano
Il corpo è un antico mosaico
i colori e segni recitano il loro poema.